BAKAN TEKİN,

11 Haziran 2025 13:41

Programda konuşan Bakan Tekin, Alevi-Bektaşı Kültür ve Cemevi Başkanlığının kurulmasını "zihniyet devrimi" olarak niteleyerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın temel hak ve hürriyetler konusunda dünyaya örnek gösterilecek ve farklılıkları bir zenginlik olarak gören Türkiye oluşturma felsefesiyle çıktığı yolculukta yaptığı devrim niteliğindeki adımlardan birinin de Başkanlığın kurulması olduğunu bildirdi.
 
Bakanlık olarak Erdoğan'ın bu mücadelesine destek olabilmek için bir dizi etkinlik planladıklarını söyleyen Tekin, bu yılın eğitim öğretim döneminde hayata geçirilen Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin bu kapsamda yeni paradigmaların ana unsurlarını ifade ettiğini belirtti.
 
Bakan Yusuf Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni bütüncül bir yaklaşımla ele aldığımız programlar içinde Anadolu irfanı dediğimiz, bizim millî ve manevi değerlerimiz olarak tanımladığımız ve bu değerlere bağlı bir kuşak yetiştirme arzumuzun programların tamamına sirayet ettiğini açık yüreklilikle ifade etmek isterim. Biz değerlerine bağlı, bu milletin bir parçası olmaktan, bu milletin bir ferdi olmaktan gurur duyan ve bu değerleri gelecek kuşaklara aksettirmek için çaba sarf eden bir kuşak yetiştirmek istiyoruz ki millî birliğimiz, dirliğimiz, beraberliğimiz daim olsun. Bunu yaparken tek tipleştirici, ötekileştirici, farklılıkları bir problem olarak gören algıdan tamamen uzaklaştığımızı, tam tersine temel hak ve hürriyetlerin özgürce yaşandığı, bütün bu farklılıkların birer zenginlik olarak görüldüğü bir model inşa etme uğraşındayız."
 
"Halis niyetle yolumuza devam edeceğiz"
Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile ilgili yaptıkları tanımlara yönelik eleştirilere değinerek, "Tek tipleştiren, ötekileştiren, yasakçı eski Türkiye'nin paradigmalarından kurtulup, onun bize esir ettiği alandan kurtulup özgürleşen bir Türkiye'nin ifadesi bu. Maarif ve irfan aynı köklerden gelen kelimeler. Biz Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile Anadolu irfanını, Anadolu birikimini programlarımıza yerleştirmek istedik." diye konuştu.
 
Bütün ders programlarının içinde Anadolu irfanına ve Anadolu'nun değerlerine, millî ve manevi değerlere ilişkin hususların bulunduğunu aktaran Tekin, "Din, Ahlak ve Değerler" başlığı alanında Anadolu irfanı ile ilgili seçmeli derslerin bulunduğunun altını çizdi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatları ve çizdiği çerçeveler doğrultusunda ilerlediklerini vurgulayan Tekin, konuşmasına şöyle devam etti:
 
"Temel hak ve hürriyetleri hiçbir biçimde bir pazarlık ya da karşılıklılık konusu olarak asla kabul etmiyoruz. Temel hak ve hürriyetler, modern devletlerin koruma altına alması gereken en temel referans değerlerdir ve bizim de Millî Eğitim Bakanlığı olarak birinci önceliğimiz, her vatandaşımızın temel hak ve hürriyetlerini kendi görev alanımızla ilgili konularda amasız, fakatsız, herhangi bir karşılık ya da pazarlık beklemeksizin güvence altına almak."
 
Bakan Tekin; dini inanç, ibadet hakkı ve hürriyetinin temel hak ve hürriyetlerin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek farklı inanç mensubu kişilerin hem inanç hürriyetini hem de ibadet hürriyetini temel hak ve hürriyetlerin ayrılmaz bir parçası olarak kabul ettiklerini kaydetti.
 
Programa katkı veren herkese teşekkür eden Tekin, birlik ve beraberlik için atılacak güzel adımlar karşısında kendi çıkarlarını düşünerek rahatsız olanların bulunduğunu dile getirerek, "Kınayanların kınamasından asla çekinmeden, korkmadan halis niyetle yolumuza devam edeceğiz. Azimle devam etmeliyiz ki başarıya ulaşabilelim. Ben hep beraber bu yolda yürüdüğümüz takdirde başarıya ulaşacağımıza inanıyorum." ifadesini kullandı.
 
Hatıra fotoğrafı çekiminin ardından program panellerle devam etti.